-Kayıtta mıyız?
-Hayır.
-Başlıyorum..
On yaşındayken
günlüğümün ilk sayfasına şunları karalamışım; bugün babam okuduklarımı yaktı.
Ben de ateşi kalem sayıp yazmaya başladım.
İşte o günün
üstünden tamı tamına dokuz yıl geçti bugün. Hala da ateşten kalemimle işliyorum
defterime satır satır hayatı. Yazdım, yazdım, yazdım. Kafamdaki seslere inat
yazdım, babama inat yazdım. Tükenmedi kalemimin mürekkepi. Mürekkep diye koydum
acılarımı, işledim bembeyaz sayfalara, sayfaları kirlettim yaşanmışlıklarımla.
Şiirlerimi yazdım,
sildim. Ne yazdımsa sildim. Duvarlardan kazıdım mürekkebimi. Günlüğümü yaktım. Yuttum.
Sustum. Ama ölmedim. Sonra
dedim ki "Ben bu dünyadan yarım yamalak izi kalmış silik bir leke gibi
çekip gitmek istemiyorum… Bir anlamı olmalı yaşamış olmamın…" Ardından çevirdim sayfayı tekrar yazdım.
Herkesin bir
hikayesi vardı ya bu hayatta, hep yarımdı o hikayeler hani. Belki benim yeni
bir hikayeye başlamak için bir şansım olur dedim yine böyle birgün. İşte yine
öyle birgün dolunaya ilişti gözlerim. Gece soğuktu lakin beynim onu hissedene
kadar parmak uçlarım çoktan uyuşmuştu.
-Kalk bir şiir yaz. Bu şehirde böyle ölünür çocuk.
Aldım kalemi işledim satır satır.
Apansız iniyor artık akşam,
Dalıp gittiğim o koyu maviliğin
Kızıllığa dönüştüğünü bile
Farketmeden;
Nedenini bilmediğim,
Bilmekten korktuğum
İçimdeki
Güz hüznünden belki de…
Artık yıldız
kaydığında af diliyordum kendimden Edip abi. Ha bir de o karanfil. O karanfilin
elden ele dolaşmasını unutamıyorum. Artık hislerim içime ağır geliyor Edip abi.
Kafamdaki sesler susmuyor. Ben yazdıkça benim yerime konuşur oluyorlar. O sesi
susturamadığımda bir saniyeye sarılıyor varlığım. Hayallerim vardı, hepsi hayal
oldu Edip abi. O karanfil elden ele gezerken solmamalıydı.
Herkes şiir
yazar, sen hiç şiir sildin mi Edip abi? Ben sildim, hem de defalarca. Oysa
sadece sildiğim birer kalem izi kelime parçası değilmiş, daha sonra öğrendim
bunu. Artık silmiyorum, yırtıp atıyorum. Silerken çok şey götürüyor senden, geç
oldu ama anladım.
Edip abi, o karanfilin elden ele oluşuna yutkunamıyorum.
-Kestik! Baştan al..
Not: Karanfil bölümü için Edip Cansever'in 'Yerçekimli Karanfil' şiirine bakmanızı öneririm.
Çok sildim, ben de çok sildim... Dediğiniz gibi çok şey de götürdü. Harika, tüyleri diken diken eden bir yazıydı. Kaleminize sağlık! :)
YanıtlaSilBeğenmenize çok sevindim. Teşekkür ederim.
SilSilmeden önce düşünmek lazım, bizden alıp gideceklerini hesap etmek lazım.